kesinliği olmayan önermedir. devrim esasında bir toplum veya ülke içinde ki alışa gelmiş düzeni köklü biçimde değiştirmektir. bu değişikliği gerçekleştirebilmek için bazı toplumsal reaksiyonlar meydana getirebilecek aksiyonlar üretmek gerekir. dünyanın çeşitli yerlerinde ve zamanlarında meydana gelmiş devrim hareketlerine bakıldığında, pek çoğunda silahlı mücadelenin ve şiddetin bir araç olarak kullanıldığını görebiliriz. fransız ihtilali, bolşevik devrimi, küba devrimi gibi oldukça ses getirmiş ve tarihe kazınmış birçok devrim hareketinde şiddet ve silahlı propaganda faaliyeti kullanılmıştır.
devrim hareketleri mevcut düzeni yıkmaya veya değiştirmeye yönelik bir hamle olduğundan, bu değişimi istemeyen ya da mevcut düzenin devam etmesini isteyen odaklar buna karşı direnecek ve hatta eyleme başvuracaktır. bu durum, bu sebepten dolayı pek çok ihtilal ve devrim hareketinde silaha başvurulmasına yol açmıştır. türkiye'de ki marksist orjinli grupların geçmiş faaliyetlerine bakıldığında yine silahlı propaganda faaliyetlerinin kullanıldığı görülecektir. ülkemizdeki sol hareketin öncülerinden mahir çayan, türkiye devrimi isimli tezinde, devrimin gerçekleştirilebilmesi ve karşı direnç kaynaklarının kırılabilmesi için silahlı mücadelenin gerekliliğini savunmuş ve politikleşmiş askeri savaş stratejisi isimli bir tezi ortaya atmıştı. bu taktik daha sonraları, pkk dahil pek çok terör örgütünün stratejilerinde kullanıldı.
devrimin terörle ve silahlı propaganda ile desteklenmemesini istemek ancak pasif direniş olarak adlandırabiliriz. çünkü devrimin terörden bağımsız bir nitelikte olduğunu iddia etmek biraz gerçek dışı kaçacaktır.