karanlığı tanımlamak istedi şair
bazen saklanmak için güzel, demek istedi
kızdılar..
"sen nasıl karanlığı sevebilirsin? sen iyi şeyler yazmalısın!"
yapamıyordu ki şair
karanlıktı evi, dostu, çocuğu, hayatını borçlu olduğu kurtarıcı
hayatı hep karanlıktı, güneş görmeden bir bodrumda büyümüştü,
hep gece düşmüştü yollara
her gece ağlamıştı sezdirmeden onlara
onlar, yaşayadursunlar dertsiz, ama sevgisiz
sevgi sandıkları şeyin kucağında sömürülürken
bundan habersiz, eğlensinler.
bizim şaire bir kaç kelime yeter kendi kendine yaşaması için
kimseye ihtiyaç duymadı o
duymadan yaşadı o..
konuşmadan, susmadan susturulmadan, sorulmadan..
mutluydu o hep bundan
öyle sandı ya da.. salak işte!