4-5 yaşlarında iken bir akşam karacabey aile çay bahçesine gitmişiz ailecek, hayal meyal hatırlıyorum, saklambaç oynuyorduk ya da askercilik gibi birşey ben yerde sürünerek bir yere gitmeye çalışıyodum sonra birden ayağa fırladım, fırlamamla birlikte önümdeki son gaz sallanan çocuğun salıncağı kaşıma çarpması bir olmuş, ben tabi deliler gibi ağlıyorum. annemlerde başkasının çocuğudur diye ilgilenmemişler sonra farketmişler ki ben yırtınıyorum. babam almış kucağına, kaşıma basmış mendili, gitmişiz devlet hastanesine, tabi saat geç, doktor yokmuş galiba hasta bakıcı dikiyor kaşı, sağolsun çok iyi dikmiş hala izi durur. yeni tanıştığım herkeste sorar onu.