valla hangi birisini anlatsam ki. anlat anlat bitmez. özellikle de bagli bahceli bir ortamda gecmisse cocuklugunuz, basina bir kaza gelmemis olmasi garip kacardi. ben kendime bakarsam;
- 6 yasinda western filmlerine özenip koskoca bir samanligi atese vermistim. düsündükce ulan nasil da etkilenmisim diyorum ama bir yandan da atesin üzerime sicramamis olmasina dua ediyorum. cünkü agustos ayi idi sanirsam ve sicaklik 30 derecelerdeydi. bu olaydan sonra adim senelerce samanlikci olarak anildi. bu kazayi yara almadan atlattim ama az kaldi ahirda ki inekler dumandan boguluyorlardi. duvari yarip disari cikardilar son anda. inegin birinin bogazina sarilip hüngür hüngür agladigimi biliyorum ama kimseye de ben yaptim demiyorum. polis, iftaiye off ne maceraydi.
- cocukken agaclarin tepesinden inmezdim. 7 yasindayim, yine öyle birgün, kizkardesimle yaris yapiyoruz kim hizli cikacak ve agactan elma koparacak diye. sen en hizli cik ama tam elmayi koparirken yere bodoslama cakil. 2 sene sonra tesadüfen ögrendik ki ben o ara 3 kaburga kemigini kirmisim. öyle ki agactan düsüp tekrar kosmaya baslamistim, hic agrim olmadi.
- yine agaca tirmaniyorum ama yas 5. cok hatirlayamiyorum o günü. kücük bir agac ama tam düsecekken kol agacin dalina takilinca, dirsekten bilege kadar yirtmisti dal derimi. ara ara derinmis yara, hatta kemige kadar inmis. tabi bunu annem anlatir. benim hatirladigim, agacin tepesinde agladigim ve kolumun 2 ay kadar alcida kaldigi.
- kazadan saymadigim kadar sık basima gelen sey ise, kardeslerimle yan taraftaki insaatta ayagimiza hep civilerin batmasi. nasil bir sey ise, hic farketmezdik bile battigini ta ki terligimizde kan görene kadar. aaa civi batmis der gecerdik.
- 9 yasindayim ve 23 nisan kiyafetlerimi giymisim. yer sofrasinda yemek yiyoruz. öyle heyecanliyim ki yemek yiyemiyorum yani. kücük erkek kardesimin top oynayacagi tutar ve topa vurur. top gelir ve demlige carpar. bende tam demlik yaninda oturuyorum ha. demlikte ki bütün cay hoop ayagina dökülsün. bir telas, bir gürültü üstümü basimi cikarayim derken cay zaten ayagi yakmistir, deri sogan soyulur gibi soyulmustur. aglaya aglaya bir hal olmustum. hala hatiladikca ic gecirtir bana bu kaza. o güzel kiyafetlerim hersey yalan olmustu. degil katilmak izleyemedim bile. 1 ay ayagim soguk suda bekledi ve yürüyemedim. gece uyku yok. trt'de tarzan filmini izleye izleye sabahliyordum.
- hani raid kutusu vardir. onu kumbara yapmak icin (nasil kumbara yapacaksam artik) cekic ile delmeye calisiyorum. bir cak, iki cak derken ücüncü cekic hamlesi isaret parmaginin kenarina denk gelmesin mi. deri böyle ayrildi resmen. ama aglamak yok, yoksa annem gebertecek. bir bez ile elimi sardiktan sonra devam ettigimi hatirliyorum. parmagimi kopariyordum az kaldi. hala izi vardir.
sonra sonra büyüdükce bisiklete merak saldik. bisikletin zincirinin icine az girmedi ayaklarim. bütün zinciler mi batmadi baldirima ya da hizli bisiklet süreyim derken yüzüstü yere cakilip yüzümü az mi düzlemedim. ama yine de pes etmek yok tabiki düse kalka ögrendik sürmesini meredin.
ha bir de maytap atarken elimi yakmistim. 1 hafta elim soguk suda kalmisti. tarla sürülürken traktörün tepesinden asagiya düsmüstüm. kisa süreli hafiza kaybi ile atlatmistim olayi. geriye dönüp bakinca sakat kalmadigim icin sükretmeliyim. ama tekrar cocuk olsan yine ayni seyleri yasamak ister misin deseler, hic düsünmeden evet derdim! hey gidi cocukluk, tabiki düseceksin, yoksa nasil cocuk olunur?