trajikomik bir olaydır. bi yandan utanır, sıkılırsınız, diğer yandan ''çekmezsem sıçıcam'' dersiniz. hatta arkadaşla ''al olum sen bak kağıttan, ben yapamıycam'' dediğim bile olmuştu bi aralar. sanki onun kağıdından yine kopyayı geçirmeyecekmişim gibi. *
bi gün eteğimin altına koymuştum, sürekli aşağı bakıyodum haliyle. dinci geldi, verin bütün kağıtları dedi. sıranın altında ufak tefek, sıradan kağıtlar vardı. onları verip kısa süreli kapak etmiştim. * bi kaç kez daha gidip geldikten sonra beni ayağa kaldırıp bakmıştı sıranın altına. bende bi yandan bacağımı tutup, bi yandan ''yok hoca bişey işte'' diyodum.
sonuç; galip ben olmuştum. 100 alamamıştım ama olsun, imladan filan kırdı heralde. *