şehir tiyatrolarında izleme fırsatını bulduğum bir klasik. her cümle şairane. yüz yılları aşıp günümüze kadar gelmesine hiç şaşırmamalı...
--spoiler--
romeo: sevgilim! şu meyve ağaçlarının tepesini
gümüşleyen kutlu ay üstüne yemin ederim ki ...
juliet: ah, yemin etme tutarsız ay üstüne,
her ay değirmi yörüngesinde değişen
o kararsız ay, üstüne; aşkın da
onun gibi değişken olur sonra.
romeo: ne üstüne yemin edeyim?
juliet: hiç yemin etme; yok ille de edeceksen,
o tanrı bilip tapındığım
cana yakın varlığın üstüne yemin et
romeo: gönlümün aşkı eğer...
juliet :hayır, yemin etme. varlığın sevinç veriyorsa da,
sevinç duymuyorum bu geceki sözleşmeden;
pek acele, düşünüp taşınmadan, pek birden oldu,
daha -çaktı- demeye vakit kalmadan
yanıp sönen şimşeğe pek benziyor.
tatlım, iyi geceler!
bu sevgi tomurcuğu, yazın olgunlaştıran nefesiyle
güzel bir çiçeğe dönebilir öbür görüşmemizde.
iyi geceler! iyi geceler!
içimdeki bu tatlı rahatlık ve huzur
dolsun senin gönlüne de!
--spoiler--