"çocukken leğende yapılan banyo"... belki de bu dört kelime özetler bütün bir çocukluğumu. ne mi vardır bu dört kelimenin içinde? toz leblebinin tadına varmış, akşamlara kadar sokkalarda aç bi aç oynasa da yüzündeki gülümsemesi hep baki kalan, çamurdan eşyaları ile mutlu, geleceğin belki de en hamarat ev kadını saklıdır o leğende... tertemiz çocuk yüreğinin gizli heyecanları, geniş gülümsemesi gizlenmiştir o leğenin kenarına köşesine... bu yüzdendir ki şimdinin, bilgisayarın ruhsuz ekranına mahkum yorgun bakışlı çocuklarına acırım benim küçük bir leğende yaptığım banyoyla kazandığım kocaman temiz dünyaya hep hasret kalacaklar diye...