şu anki aklım olsa asla düğün yapmazdım.
şu anki aklımın koordinatları: düğüne 12 gün.
insanlara dert anlatmaktan, herkesin gönlünü yapmaktan bıktım artık.
en yakın akrabalarından biri telefon eder, bir ihtiyacınız var mı diye soracağı yerde teyzemin oğlunun hanımının dayısının görümcesine davetiye yollamamışsın diye çemkirir.
bir başkası yedi kat el gibi davet bekler.
bir diğeri telefonlara bile çıkmaya tenezzül etmez.
takı töreni istemezsin, ama gösteriş meraklısı halalar amcalar yüzünden yapmak zorunda kalırsın.
aldığın nikah saati ya çok erkendir ya çok geçtir, kimse memnun olmaz.
kayınpederin senin yerine balayı planını yapar.
kaynananın bilmem nerden bilmem ne kadar beğenerek aldığı kına kıyafetini giymek zorunda kalırsın, hevesin kursağında kalır.
zaten az sayıda olan davetiyelerden, karşı komşunun annesine vermeye gerek olmadığını anlatamazsın.
düğüne beş kala baban hala eve geç geldin diye trip atar.
kendi kendine karar verdiğin her şey hep eksiktir, idare ederdir.
siz bilirsinizle başlayan ama her zaman bence ile devam eden cümleler havada uçuşur.
kısacası herkes her şeyi çok bilir,her kafadan bir ses çıkar, herkesin über alınganlığı tutar.
özet: kimse seni sallamaz.
en güzeli kına gecesiymiş düğünmüş siktiretmek.
evini kendin kur, kimseden beş kuruş para alma, sana karışma hakkını kimseye verme, basit bir nikah töreni ile evlen, defolup git tatiline.
benim için artık çok geç.