chopin'in müziğine büyük hayranlık duyan, oldukça iyi düzeyde piyano çalan, nobel ödüllü ünlü yazar andre gide, 1949 yılında yayımladığı notes sur chopin (chopin üzerine notlar)kitabında prelüdler'le ilgili şunları yazar:
'' itiraf ederim ki, chopin'in kısa parçalarına koyduğu başlığı pek iyi anlamıyorum. prelüdler, neyin prelüdü? bach'ın her prelüdünü bir füg izler; onunla bir bütün oluşturur. oysa chopin'in prelüdlerinden herhangi birini, aynı bestecinin eseri bile olsa aynı tonda bir başka parçasının izlemesini, chopin'in bütün prelüdlerinin hemen birbiri ardı sıra çalınmasından daha fazla sevinçle karşılayacağımı düşünemiyorum. bunlardan her biri bir tefekküre prelüddür; bunlar konser için bestelenmiş parçalardan başka bir şey değildir; başka hiçbir yerde chopin bunlarda olduğundan daha fazla yüreğini açmamıştır. her biri hatta hepsi (ki bazıları fevkalade kısadır) özel bir atmosfer yaratır, bir duygusal dekor düzenler, sonra bir kuşun konması gibi durulur. her şey susar. her prelüd aynı ölçüde önemli değildir. kimileri sevimli, kimileri korkunçtur. ama dinleyeni kayıtsız bırakmaz.''