ilk söylediğim 10 kelime arasında yer alıyordu atatürk adı. tıpkı 3 yaşımda evimizin kanepesinin desenlerini kullanarak 100'e kadar saymayı öğrettiği gibi dedem, aynı yerde bana atatürk sevgisini de öğretti. her atatürk nerde dediğimde yüreğimizde yaşıyor derdi o zamanki aklımla onun parçalara ayrılıp gerçekten yüreğimize koyulduğunu sanırdım. saat 9'u 5 geçe'li o çocuk şiirini ezberlediğimde de o yaşlardaydım. kendimi bildim bileli ondan daha çok hiç kimseyi sevmedim. doğduğum ilk günden beri beni atatürk sevgisiyle büyüttükleri için aileme sonsuz teşekkürler sunarım. atatürkçü bir ailede yetişmenin verdiği ayrıcalığı tattırdılar çünkü bana.
ayrıca ilerde benim kızım olacak kızdır. biz buna beyin yıkamak değil olması gereken diyoruz ama fark var. 33 yaşına geldiğinde de hala bana teşekkür edeceğini bilmenin verdiği gururu da yaşayacağım tıpkı benim annemin yaşadığı gibi.
yani diyeceğim o ki 3 yaşında atatürk aşığı olmak iyidir. saçmasapan şeylere tutulmaktansa, bu ülkede bulunabilecek en büyük doğrunun yolunda gitmek kadar güzel bir şey yok. 3 yaşını geçtik tren kaçtı diye üzülmeyin atatürk sevgisi her yaşta güzeldir hiçbir şey için geç değil. türk milletine allah'ın en büyük lütfu olan o muhteşem adamı yersiz varlıklarla kıyaslayıp bok atacağınıza en azından susun. bu ülkede tartışmaya açılamayacak kadar değerli konular vardır ve atatürk bunların arasında başı çeker. onun yaptıklarını yargılamak, onu eleştirmek için önce atatürk olmak gerekir ve ne yazık ki bir atatürk daha gelmedi ve gelecek gibi de görünmüyor.