ilk kısmını dinleyince "verin lan 35liği içip içip dağıtacağım" dersiniz.
ikinci kısmını dinleyince "aslında operaya da gitmedik ne zamandır" dersiniz hayatınızda hiç operaya gitmediğiniz halde.
üçüncü kısmı ise tam bir başkaldırıdır, "beni sevmeyeni ben de sevmem" deyip resti çekersiniz tüm aleme ve tam gaza geldiğiniz anda...
"nothing really matters to me" diyerek bir anda her şeyi değersiz kılar gözünüzde, ölümün o (belki de) huzura kavuşturan sessizliğini hissedersiniz.
bu kadar çok duyguyu aynı anda yaşatan başka bir parça da tanımadım bugüne kadar. ve tanımak da istemiyorum. aslında bu bohemin değil huzurun rapsodisidir.