eınsteına göre newtonun yere düşen elmasının sebebi yer çekiminden ziyade uzayın itmesiydi.çünkü cisimler cisimler çekilince değil itilince hareket eder*.dolayısıyla çeken bir yer çekiminden ziyade iten bir kuvvet lazımdı ki o da uzaydı.yani uzay yukarıdan elmayı bastırıp aşağı hareket etmesini sağlıyordu. (bkz: yerçekimser kuvvet) böylelikle newton fiziğinin hatta dünyasının yıkımına başlamıştı.
daha sonraki çalışmalarında bir cismin uzayı karıştıracağını yani büzeceğini anlattı.buradan yola çıkarak da bu düzlemde hareket eden ışığın da büzülmüş olarak gözleneceğini yazdı.(ki ışık her zaman doğrusaldır).tabi bunlar sadece düşünce idi ve kanıtlamak için hayli uğraştı.işe bu düzeneğin nasıl olabileceğiyle başladı ki güneşin yakınından geçen bir yıldızın ışığıyla deneyi yapmaya karar verdi(güneş uzayda bir cisim olarak uzayı büzecekti) ancak çok kuvvetli ışığı olan güneşi nasıl gözlemleyecekti?*
bunun için de hayli atraksiyonlar yaşandı araya1.dünya savaşı falan girdi de uzatmayayım sonuçta bu teori ispatlandı.ki bu yıldızların güneşe uzaklarını dahi gerçeğe çok yakın hesaplamıştı.gerçekten dehşet verici fikirler bunlar.ancak bana daha da şaşırtıcı gelen uzayın bükülmesi ,ışığın bükülmesi vs. izafiyetin de temelini oluşturan bu çalışmayla değil de daha önce yazmış olduğu fotoelektrik olayla nobel alması.(burdan gelen parayı da ayrıldığı eşine ve çocuklarına yollamıştır;zaten bunun sözü ile eşi ayrılmayı kabul etmiştir)**
