ne bilmek isterdim, ne düş kurmak.
kim gösterir bana nasıl olunmaz,
nasıl yaşanır yaşamayı sürdürmeden?
nasıl akıp duruyor su?
hangisi taşların göğü?
devinimsiz, göçmen kuşların
apojelerini asıp,
sonra oklarıyla uçtukları yerde
soğuk takımadalara.
devinimsiz, gizli bir yaşamla,
bir yeraltı kenti gibi,
hep kaçan damlalar gibi
kaysın diye günler:
hiçbir şey bitmiş değil, ölü değil
yeniden doğuşumuza kadar,
gömük ilkbaharın adımlarıyla
yeniden dönünceye kadar,
derinde, yitik herşeyin adımlarıyla
sonsuzca devinimsiz,
şimdi tırmanır yukarıya varolmayıştan
çiçek açmış bir dal olmak için.