din ve vicdan özgürlüğünün gereği düşünüldüğünde, bu yapılması zorunlu bir itiraf ya da söylenmesi gereken bir durum değildir. din yalnızca allah ve insan arasındadır, nasıl yaşayacağı da kişiye kalmıştır. fakat devletin de belirli bir düzeni olduğu ve bunun görmezden gelinemeyeceği kesindir. yarın öbür gün bir hakim ben falanca dine inanıyorum ve benim dinimin gereği çıplak dolaşmaktır deyince, görevini çıplak yapmasına müsade edebilecek mi bu özgürlükçüler, bu da merak konusu. her mesleğin ve düzenin bir gereği vardır, ve türkiye cumhuriyeti'nde bu gerekler yasalarla sabittir.