Hayat çok monoton, tıpkı bu laf gibi. Yenilik yok yaşamlarda. Her gün aynı şeyler, aynı tembellikler, aynı kişiler, konuşmalar bile aynı. Belirli bir zaman sonra fark edebiliyor ancak insan bunu. Fark etmesine rağmen bi' şey yapmıyor ama, bir arayışa girmiyor. Belki sahil kenarına atıp kendini, yürüyor yürüyebildiği kadar, bu.
Tatil ayları mesela, imkânı olup tatile çıkanlar dışında ne yapıyor ki insanlar? Evet, belki yapıyorlarmış gibi görünüyorlar, ama birçoğu yapmıyor, cidden. Gezmek mi? hep gezdikleri yerler zaten. Başka? Başka bir şey yok ki, gelmiyor mesela benim aklıma.
insanların tatilleri nasıl geçiyor, çok merak ediyorum. Aslında merak ettiğim, herkesin tatili benimki gibi mi geçiyor, yoksa yaptıkları artı şeyler var mı? Varsa ben neden bulamıyorum?
Neler yapıyorum ben?
Müzik dinliyorum mesela, açıyorum son ses. Kendimi kaptırıyorum bazen, uyuyorum onunla, dans ediyorum falan. Tek başıma yaşıyorum eğlencemi. Kitap okuyorum, okumaya çalışıyorum. Ahh diyorum şimdi bu kitabı sahilde, denize doğru okumak vardı; ama sahile gitmeye bile üşendiğim için ondan da vazgeçiyorum.. O kadar ki, sıkıntıdan ders çalışıyorum mesela. O kadar boş geçiyor vakitlerim. Film izliyorum, bazıları sevdirmiyor kendini, kapatıyorum, yine kaçıyor keyfim. Sonra vuruyorum kendimi internete, gezebildiğim kadar site geziyor, bulabildiğim kadar müzik buluyorum kendime. Aslında herkes ne kadar büyük heyecanla bekler dimi yaz aylarını? Deniz, güneş, kumsal ohh mis durumları. Peki ya ben neden sevemiyorum, neden memnun olamıyorum hiçbir şeyden? Çok asosyalim, çok. Sorun hayatta değil aslında bende, suçlu olduğum için onunla başladım ya söze. Ona attım yükü. Aslında o tanıyor bana birçok imkan, ama ben istemiyorum, sevmiyorum onları. Aferin lan bana. Aferin. Çok uzun yaşarım ben böyle, valla. Çok konuştum. Aslında az konuştum. Her neyse kesinlikle boş konuştum.
Aylar sonra gelen edit: Nasıl bir ruh halidir arkadaş bu? Ne yedirmişler, ne içirmişler, nasıl bir işkence yapmışlar bana? Kendimden korktum valla. Aman aman.