ordumuz yıllardır, (bu yıllar taa kemal paşa döneminde onun attığı temellere dayanır) her şeyin üzerinde biz varız yani kısacası ordu hegemonyasına dayanan bir şekle bürünmesinden mütevellittir.
atıp tutmasını çok seven bir millet olaraktan şöyle bizde bir şeyler atalım ortaya. yıllardır bu milletin evlatları askere gittiler, kutsal vatan görevlerini yaptılar.
nedir bu görevler?
- paşa golf oynamaya gider. ordunun arabasıyla ve şoförü kutsal vatan görevini yapan askerimiz. sıcağın altında bekler öylece gıkı çıkmadan. dimi paşa?
- paşa karısı kuaföre gider. ordunun arabasıyla ve şoförü kutsal vatan görevini yapan askerimiz. kadın bozuntusu gider içeride laklak yapar, manikür vs yaptırır, saçlarını boyatır askerimiz yine dışarıda bekleyerek kutsal vatan görevini icra eder.
- paşa karısı konkene gider...
- paşa askeriyede kendine ziyafet çeker.
örnekler çoğaltılabilir ve sadece paşalarla sınırlı değildir. zaten her şeyden muafsın vergisinden, kirasından, elektriğinden, suyundan. hizmetçi askerlerin var emrinde, para desen kimsede yok. asıl söylenmek istenene gelirse sorulacak soru şu kadar basit. allah korusun bir savaş durumunda bizi bu paşalar mı kurtaracak? zerre kadar inancım yok. bu vatanı kurtaracaklar yine gözlerini kırpmadan, mermilerin üzerine koşacak bu ülkenin gerçek evlatları olacaktır yani mehmetçikler. askeriye denilen yer yıllardır kemal paşa ve onun kuralları arkasına saklanarak karı gibi arkadan arkadan ülkeye müdahil olmaktan başka bir şeye yaramayan subayların tahtıdır. orasını her zaman başka bir ülke gibi yönetmeye yeminli, insan müsvettelerinin yeri. bu insanlar birilerine borçluysa bu vatanı onlar da toprak altında kefensiz yatan dedelerimizdir.