kapitalizm ve tüketim toplumuyla barışık halde yaşayan tatlı su balıklarının yeni dini olmaya başlayan kitaplardır. içlerinde insanın kendi iç dünyasına yönelik yolculuğunu anlatan değerli kitaplar olsa da ancak alınteri, sevgi, paylaşım ve iyiliğe yönelik eylemlerle yakalanabilecek mutluluğu bu yollar dışında kendini uyuşturararak ve menfaat üzerine kurulu sistemle barışırak da bulabileceğinizi söyler bu kitapların bir çoğu. namazı duyunca suratı ekşiyen yogaya gelince koşarak atlayanlar bu kitapların en büyük alıcılarıdır.
bu kitapların bir çoğunda verilen mesajlar kabaca şöyle özetlenebilir.
sizi sıkan boğan vicdanınızın sesini dinlemeyin, kendinizi sorgulamayın, nefsinizle hesaplaşmayın.
ölüm nedir, nereden gelip nereye gidiyoruz, kainattaki yücelik nerde bu dünya nerde, gibi soruları düşünerek vaktinizi öldürmeyin. bu sahte oyun da sizde yerinizi alın. başarı hırsınız ve doymak bilmeyen ihtirasınız sizin en değerli hazinenizdir.
toplumsal duyarlılıklarınızı bir kenara bırakın, içinizdeki bencil oburla barışın rahat edin.
durmadan kariyer peşinde koşun, statüye ulaşmanın yollarını arayın. sahip olun bu sayede istediğinizi olmuş olursunuz.
adaletsizlikten eşitsizlikten sıkıntı duymayın, mutlu azınlık olmayı hedefleyin.
moda, marka ve reklam üçgenine kendinizi adayın.
insanları etkin bir şekilde çalıştırabilmekten başka bir şey olmayan kalite yönetimi gibi balon şeyler hakkında bir ton gereksiz felsefe yapıp çok değerli bir iş yaptığınıza kendinizi inandırın.
sıkıldığınız da kendinizi spor, yoga, plates gibi şeylerle rahatlatın. zengin ama çok mutsuz ev kadınların hayatlarını izleyin. best seller kitaplar alın. gişe filmlerine gidip sosyalleşin.
bu kitaplar bizim ülkemizin gerçeklerine hiç uymuyor demeyin biz zaten yavaş yavaş uyduruyoruz.
sakın ha kapitalizmi ve holdinglerinizi eleştirmeyin. kaynaklar sınırlı ihtiraslar sınızsızdır. başka türlüsü olmaz birileri ezilecek. bu işin kuralı bu. sizde yeri gelince ezin rahat edin.
