zaman ne kadar hakim düşüncemize, yaşamımıza ve hayallerimize...
kimlikleri, tabuları, yaratılmış tüm sınır kalıplarını kırabilen insanoğlu hep zamana mahkum yaşamakta, ne acı...
zaman beklemek ve karşılamaktan ibaret oysa. ama pek çok kavramı da zaman diye kullandığımızı farkettim. beklemek bir zaman kesiti... kavuşma anı yine aynı...özlemek kavramında ise zamanın değeri hiç olmasa da hep...gezegenler bile milyonlarca ışık yılı uzaklıkta.bu durumda mesafe de zaman öyle değil mi?
zamanın garip oyunlarından biri de; benim şimdimin yazarken yaşanırken, senin şimdinin okurken oluşacak olması ve senin şimdinin benim geçmişim olması.
ben bu entry ile senin geleceğinden kısa bir an hazırlıyorum. tıpkı başlığı açan kişinin benim geleceğimden kısa bir anı hazırladığı gibi...