lise sona gidilmektedir ve osmanlı tarihi dersine gelen bir altu hoca vardır. ilk dönem hocayla çok iyi anlaşılır, dersin bir numarası olunmuştur kısa zamanda. bazı problemler yaşanır ve şube değiştirmek zorunda kalan ben aynı hocanın aynı derse geldiği başka bir sınıfa geçmişimdir. geldiğim sınıfa göre daha haylaz, daha şımarık lakin daha candan yürekten olan bu sınıf da bu hocayı sevmemektedir. bir iki ders sonrasında kıyamet kopar.
hoca: ulan siz nebiçim adamlarsınız, anne baba olacaksınız ilerde, sizin çocuklarınız da size benzerse biz topyekün boku yedik...
sınıftan homurtular yükselir ve ben atış menzilinde olduğumdan hoca bana kaymaya başlar.
hoca: ulan senin de aklına tüküreyim, niye geldin sen bu sınıfa, insan olan adam olan bu sınıfa gelmez...
şartelleri atan ben bu haksız hakaretler sinsilesine dayanamadım ve: peki hocam tek bir soru sormak istiyorum, madem insan olan gelmez, adam olan gelmez bu sınıfa, sen burda ne arıyorsun?
bu soru üzerine tek bir kelime bile etmeden kalktı, sınıftan çıktı. birdaha da bizim sınıfa adımını bile atmadı. iki hafta boş geçen dersimize başka bir hoca geldi...