bir cumhurbaşkanı elbette ki dış gezilere çıkmalı, sorun yaşanan ya da stratejik anlaşma yapılması düşünülen ülkelerin devlet adamları ile temaslarda bulunmalıdır, ahmet necdet sezer'in bu konudaki beceriksizliği ise dillere destandır. mustafa kemal atatürk ise 80 sene önce cumhurbaşkanlığı yapmıştır, türkiye cumhuriyeti'nin kurulmaya çalışıldığı, çırpınma ve koşuşturmayla geçen yıllarda, devrim yıllarında. bu durumu ahmet necdet sezer'le karşılaştırmak siyaset biliminden zerre anlamamaktır, saçmadır.
bir ülkede özellike cumhurbaşkanı konumunda bir insandan tek beklenenin yaratılan suni gündeme müdahalede bulunmasını beklemek ise tam da türkiye'de bu gündemleri yaratanların ekmeğine yağ sürmektir. cumhurbaşkanı dış gezilere katılmasın, görüşme yapmasın, stratejik işbirliği girişimlerinde bulunmasın, yabancı devlet adamları ile yaptığı görüşmelerin içine edip ülke imajını iki paralık etsin, 7 senede bir halt beceremesin ama iç siyasette laikçilik oynayıp yobaz iktidara tepki gösteren kesimin gözünde halk kahramanı olsun, yok yaa! ülke iki kutup yaratılarak iç çekişmelere kurban edilmeye çalışılırken, cumhurbaşkanı da bir tarafı destekleyip bunun dışında doğru düzgün bir halt yemeden don kişotluk oynasın. aferin ahmet necdet sezere...
gündemi bulvar gazetesinden takip eden gençliğe göre de dış geziler fuhuş amaçlıdır, nataşa götürmek için yapılır, koçumsun.
