yine bir kandırılma arefesinde evde oturmuş laik laik televizyon izliyor, ülkemiz üzerine oynanan kirli oyunları izleyip şeriate lanetler ediyordum. Bir ara bi kase nestfit hazırlamak için mutfağa gidiyordum ki kapı çalındı, açtım berna'ydı.
- naber fctegk?
+ ooo iyiyim berna, gel bende tam kendime bişeyler hazırlıyodum...
içeri geçtik bir kase nesfitte ona hazırladım, hadi itiraf edeyim ben iki kase yedim, neyse biraz lafladık aşk, iş, okul falan derken berna yine çantasından avon kataloğunu çıkardı.
- kız elimde süper ürünler var, bakmak ister misin?
+ avon mu? yok istemem ya geçen aldığım parfümü de hiç kullanmadım diğerleri gibi, çok dandik..
- ama bak yeni ürünler geldi, bak elini şuraya biraz sür, kokusuna bak..
+ yok artık avon'dan bişi almam ya, bi kere hiç kalıcı diiller, açık parfüm al ondan iyi...
- şuna bi bak shine, bak normal fiyatı 59 lira, şu an indirimli 20,50'ye satıyoruz, sana aldığım gibi vereyim 17'ye..
+ hangisi şu mu?
- evet çok güzel parfüm ve fiyatı kolay kolay düşmüyo bunu, geçen serap'a bunu 55'den verdim...
+ ambalajı güzelmiş, şu nasıl?
- far away ? a bak onu dene ben kullanıyorum, kokla... bak?
+(ımmffs! ımmffss!) o mu koku? güzelmiş.
- evet, onu da 20 ye vereyim.
+ bilmem ki ya kalıcı mıdır?
- ya sen merak etme, ben sana bitane far away bi tanede tereselle var ben denedim, ikisinden getiriym 40'a
+ güzel diyosan tamam, rimel ne var?