tarih bundan 15-20 gün evvel, bir final öncesi gece. sabahleyin anayasa hukuk finali var, ders çalışmaktan yemek yemeyi unutmuşuz. neyse işte napalım ne edelim derken bir saat düşünüp kararsız kalacağımıza dedim arayın dominosu. aradık işte iki karışık söyledik, sonra efendim adamlar vaktinde getirdi yemeye başladık.
ikinci dilimi yerken pizzanın tadının ne kadar kötü olduğunu farkettim. aslında en sevdiğim pizzacının pizzasıydı kalite ne diye düşmüştü böyle anlamamıştım. neyse dedim koyun müşteri zihniyetiyle yemeye devam ederken kutudaki %100 müşteri memnuniyeti, olur da beğenmezseniz yeni pizzanız bizden ya da ücret iadesi yapılır gibisinden bir yazı dikkatimi çekti.
ulan dedim bir kez olsun hakkımı arayayım, pizza kötü. ilk kez başıma geliyor bir de. neyse aradım, sirkeci şubesiydi, karşıdaki adama durumu izah etmeye çalışıyorum;
- pizzayı beğenmedim.
+ daha önce yemiş miydiniz karışık pizzamızı?
- evet, defalarca.
+ peki neyini beğenmediniz?
- sanırım domates bozuk.
+ o pizzamızda domates yok efendim.
- * o zaman salçasında sorun var bilemiyorum, ama pizzanın tadı kötü. hani %100 müşteri memnuniyetiniz?
+ peki efendim ben size yeni bir pizza yollayayım o zaman, ne istersiniz?
- extravaganzza.
+ yiyemediğiniz pizzayı geri almak istiyoruz, lütfen onları da iade edin.
- * peki tamam.
sonrasında sıcacık extravaganzzalarımız geldi, afiyetle yiyemedik. niye mi çünkü içimde yersiz bi' acıma duygusu baş gösterdi. ulan şimdi adamın maaşından keserler, naptım aq ben diye. sonradan anladım ki tam koyun zihniyeti yerleşmiş bana.
neyse anayasa finaline girdim, final de bana girdi, arada birkaç talihsiz olay daha yaşayıp bunları önce the big bang'e sonra dominos'a bağladım. falan fistan derken üç beş gece önce bu sefer avcılar dominostan ısmarladım.
adam tabi 10 dakikada getirdi, sordum elemana;
- birader bu geç getirdiğiniz pizzalar size mi giriyo?
+ yok yahu, restaurantın % +5 -5 lik bir bütçesi var ordan gidiyo. zaten yediğin pizzanın maliyeti 2,5 bilemedin 3 lira.
- * eyvallah birader.
