edirne den çıkınca kim tanır cem yılmaz ı

entry1 galeri
    ?.
  1. güldüren reklamda, cevabı "kimse tanımaz" olan sorudur. ama cem yılmaz'ın, tarkan'dan çok tanındığı da kesindir.
    *
    komedi işinin evrensel boyutu sınırlıdır. komedi kültürel bir olaydır. ve toplulukların, ülkelerin, milletlerin, kültürlerin... mizah anlayışları birbirlerinden farklıdır. yani bir türk'ün güldüğü, bir amerikalı'ya saçma gelebildiği gibi... bir amerikalı'nın güldüğüne de bir türk gülmeyebilir. ama tarkan'ın yaptığı iş farklı. gerçekten de ülkemizde bazılarının star dediği bu adamı, dünya tanımıyor. bazıları o kadar şişirmeye çalışıyor... ama boş!
    *
    "edirne'den çıkınca kim tanır cem yılmaz'ı?" sorusundan yola çıktığımızda, yıllar geçse de... dünya değişse de... bu gezegende yeterince tanınmadığımız, acı gerçeği ile karşılaşırız. avrupa ve amerika'da, yapılan bazı anketler ise... bu acı gerçeğin, içler acısı olduğunu bağırır bize! o anketlerde türkiye'yi, arap ülkesi sananlar mı istersiniz... başkenti istanbul, sananlar mı istersiniz... atatürk'ü tanımayanlar mı istersiniz... hepsi mevcuttur, bütün içler acılılığıyla...
    *
    "edirne'den çıkınca kim tanır cem yılmaz'ı?" sorusunu bu adam reklamına koyuyorsa... bu adamın bu yazıda bahsettiğim, gerçeklerin farkında olduğunu, ama bundan daha önemlisi; kendisiyle son derece barışık, bir adam olduğunu anlıyoruz.
    *
    peki tarkan? o şarkılarının içine, "edirne'den çıkınca kim tanır tarkan'ı?" sorusunu koyabilir mi? bu sorunun cevabının "kimse tanımaz" olduğunu, tarkan'da bal gibi biliyor. zaten kendisinin de böyle bir niyetinin olmadığını, çalışmalarından görüyoruz. tarkan, bazılarının toplumu yönlendirmek için kullandığı, yüzlerce ünlüden biridir. o kadar. cem yılmaz da öyledir. ama neyse. konumuz bu değil.
    *
    türkiye, 1923'den beri içine kapalı, kendi içinde, kendi sorunları ile boğuşan, bir ülke haline getirildi. sistemli bir şekilde ajanlar, casuslar çalışarak yaptılar bunu. öyle bir sistem... öyle bir düzen ki bu... sadece "vize". evet. sadece bir ülkeden, başka bir ülkeye giderken, türkiye'liye çektirilen "vize" zulmü bile bunu anlamamız için yeter.
    *
    vizedeki amaç açık: "sen türksün! ülkende kal! çıkma dışarı! tanınma!"
    *
    ama evet! biz türküz! bir ayağımız ülkemizde, diğer ayağımız bir pergel gibi dünya'nın her yerini, saracak şekilde! çıkacağız dışarı! tanınacağız!
    *
    bilimde, diplomaside, ekonomide, sanatta, sporda, siyasette, ticarette... her yerde!
    *
    bugün türkiye, süper güç bir ülke değil. ama türkiye, çok güçlü bir ülkedir. türkiye, bu gücünü potansiyalini değerlendirmediğimiz, 70 milyonu aşkın nüfusundan... kültüründen... değerlerinden... kısaca tüm dinamiklerinden... ama en önemlisi: öğrenmediğimiz şanlı tarihinden alır.
    *
    bakın hatay'a! suriyeli, tutuşunca ilk kime koştu? tarih boyunca mazlumun, güçsüzün yanında olan, kucak açan türkiye'ye.
    *
    türkiye, bulunduğu balkanlar, orta doğu, kafkasya bölgesinde sınırlı kalmayan, dünya çapında liderlik yapabilme özelliğine sahip bir ülkedir. bu yüzden de bu ülkenin insanları, yaptığı her işte başarılarıyla, dünya'nın her yerinde tanınacak posizyonda olmak zo-run-da-dır!
    0 ...