milliyetçi hareket partisi

entry5034 galeri
    1264.
  1. Tekel'in satılmasıyla yüzlerce işçinin kapı önüne koyulmasıyla üzerine dünyanın hakkını geçirmiş AKP ile helalleşmeyecek partidir.

    MHP kendini Milletin parasını çalanlarla, canını alanlarla helalleşecek pozisyonda görmez. MHP ancak ve ancak milleti işsiz bırakan, milletin kurum ve kuruluşlarını fabrikalarını ona buna peşkeş çekenlerle hesaplaşır.

    medya tarafından zehirlenmiş toplum, Milliyetçi hareket'in bu şerefli duruşu yüzünden onu barajın altında çekecekse de çeksindir. Kaybeden Milliyetçi hareketin mensupları olmaz, Milliyetçi hareketin mensupları zaten milliyetçi harekette bulunarak her daim fedakarlık içerisindedir 40 yıllık süre zarfı içerisinde. Kaybeden Milletin ta kendisi olur.

    Bununla beraber yabancı ülkelerdeki milliyetçi partilerin marjinalleşmediği tam tersi merkez haline geldiğini son dönemlerde görmezden gelen daha doğrusu bilmeyen cahiller tarafından yorumlanmaktadırlar da. Oğlum Macaristan'a bak, üçüncü en büyük parti Milliyetçi turancı partidir. ikinci dünya savaşı sonrası tüh kaka yapılan avrupa milliyetçiliği yeniden güç kazanmıştır. Bununla beraber Türkiye'nin koşulları milliyetçiliği hiçbir zaman marjinalleştirmez,çünkü Türk Milliyetçiliği gelişiminden bugüne Ülkenin kurucu ideolojisi olup, ülke lehine güzel ne varsa eserler vermiştir. lakin akp gibi fasa fiso partiler yüzünden mecliste idamı kaldıranlar, apo'yu kurtaranlar, oy için asardık geyiğine sarılarak vatandaşa içiboş milliyetçilik gazlar. Halbuki milliyetçilik apo'yu asardık geyiğiyle değil, Tekel'e sahip çıkma ile, Öğretmene, işçiye sahip çıkma ile gösterilir. Bununla beraber Eşek adası gibi adalarımızı krizdeki yunanistan'ın işgal ettiği şu günlerde AKP'nin gazlamalarının ne kadar içi boş olduğu da bir başka şekilde malumdur.

    Ayrıca Bu parti devlet bahçeli'nin kurduğu genel politika çizgisinden çıkmayacaktır. zehirlenmiş, Sanayi kuruluşları kapanırken "neden bu fabrikalar kapanıyor" diye sormayan, "neden yüzbinlerce işçi taşeron şirketlerde çalışıyor" diye sormayan, yerine saçmasapan icraat ve vaatlere göre oy veren halktan oy çalmak amaçlı üç kağıtlara boş konuşmaya, gerçeklerden kaçmaya gerek duymayan, o halkı doğruya yönlendirmek amaçlı bir politika güdecektir. Milliyetçiliğin gereği budur.

    Ha Devlet bey değişir, yerine başkası gelir mesele değil, yeter ki devlet bey'in Türkeşten aldığı emanete göre çizdiği yol devam ettirilsin. Bununla beraber Milliyetçi hareket'in liderini bugün Milliyetçi hareketle uzaktan yakından alakası olmayan, kanı bozuk kapitalistler, liboşlar, cemaatçiler "ayrılsın, işe yaramaz vs" diye eleştirebiliyorsa bilsinler ki Milliyetçi hareket'in bireylerinin onlara karşı tahammül etmelerinden öte değildir. Bilsinler ki Milliyetçi hareketin liderliği amerikalıların yolladığı milyarlarca dolar parayla değil, Binlerce bozkurt'un kanıyla kurulmuş, canıyla da korunmuş bir liderliktir.

    Ayrıca vatanın tehlikede olduğu gerçeğini halk gerektiği şekilde göremediği daha doğrusu tehlikenin kaynaklarını göremediği için, "vatan tehlikede olmasına rağmen oy alamıyor yeaavvvv" demek boş konuşmaktır. Limanların yabancılara peşkeş çekilmesini "özelleştirme iyi şey yav" diye kabullenen lümpen sınıfın çokluğu bu sınıfın "vatan" kavramından bihaber, boş beleş işlerle uğraşan, Meclisteki pkklıları görünce sinirlenen, ama akpdeki pkklılara sinirlenmeyen, Tayyip'in dersim harekatı konusundaki Türklüğü suçlayıcılığını "haklı" olarak nitelendiren ama Kürtler özerklik istiyor denilince hamasi ve boş bir şekilde "olmaz öyle şey" diyen, Azerbaycan erovizyonda Türk bayrağı sallayınca "kardeşlerimiz" diyen, tayyip, gül ermenilere yalakalık yapıp karabağdan kurtulmak isteyince ses çıkarmayan kişilere karşı samimi görünmek ancak ve ancak Tayyip gibi arsız, kuralsız, ahlaksız, sermaye sahiplerine medya desteği karşılığı ülkenin kaynaklarını peşkeş çekmek, mevki sahiplerine de yine milletin cebinden çaldığı paralarla ihaleler vermek, karşı duran millet lehine onurlu duruş sergileyenleri de içeri almakla olur ancak. Samimiyetmiş!
    0 ...