hayat bir mucizeyse
oturup sabahtan akşama kadar
bağlayıp ağzımızı
çocuklar gibi merakla
ve coşku dolu
ve masumca
koyarak kirlenmiş ellerimizi
herkesin görebileceği bir yere
dürtmeden masanın altından yanımızdakini
bakmadan elindeki kağıtlara
yalnızca oyundaki sevince odaklanarak
hayat karanlık bir kuyu değilse
yırtarak gündüzün ortasında
aklımıza yer eden geceyi
hayat görülen lüzum üzerine
elimizden alınmamalıysa
kapatarak bu şer dükkanını
köyümüze dönmemiz
topuklarımız kıçımıza vura vura
bütün bunlardan kaçmamız
unutmadan nasıl bir yerden geldiğimizi
hiçlikten, ışıksızlıktan, nefessizlikten
ve hatırlayarak hangi çılgınlığı yaparsak yapalım
yine oraya döneceğimizi
durup bir düşünmemiz
kendimize gelmemiz
hayat bir mucizeyse
bunu iyice anlamamız
ve tekrar ve tekrar
kendimize anlatmamız