- onunla daha samimi olabilmek için sürekli birlikte bir şeyler yapmaya çalışmak.
- bahaneler uydurarak ikide bir mesaj atmak.
- hayatta yapmam dediği şeyleri yapmak.
- sevdiği kızdan mesaj geldiğinde çocuklar gibi sevinmek. telefona mesaj geldiğinde heyecanlanmak. ama mesajın başka birinden geldiğini görünce hayal kırıklığına uğramak.
- bir gün yüzünü görmediğinde veya sesini duymadığında hayattan soğumak.
- deliler gibi kıskanmak. (facebook'ta bir şey paylaştığında bile kıskandığımı biliyorum.)
- sevdiği kişinin ilgi duyduğu şeylere bir anda ilgi duymaya başlamak. (sırf o klasik müzik dinliyor diye klasik müzik dinlemek veya tenis oynuyor diye tenis maçları izlemek gibi.)
- her sabah bir umutla uyanmak.
- bir taraftan sevdiğini görmek isterken diğer taraftan da görmek istememek. aslında bunu ben de pek anlayamadım. bir taraftan sevilen kişiyi görmek için can atarken diğer taraftan da onu görünce acaba kötü bir hareket yaparım veya saçma bir laf ederim gibi bir düşünceye kapılır insan.
- sevdiğine "aşırı" ilgi göstermek. bunu yapmak son derece sakıncalı aslında. kızlar ilgiden hoşlanırlar ama fazlası tabii ki kızı erkekten soğutabilir.
- sevdiği kız dışındaki birçok konuda afallamak. (dersleri boşlamak, arkadaşları takmamak vb.)
- cinsel hayatını bir dönem için rafa kaldırmak. nedense sevilen kişiye ihanet ediyormuş gibi hisseder insan.
- belki de en acısı, reddedileceğini bile bile hislerini sevdiği kıza açmak. aslında kötü bir şey olduğuna çok da emin değilim. daha sonra "keşke" dememek için bunun yapılması çok saçma değil.
