türk televizyon tarihinin gördüğü en mükemmel dizi finaliyle on yedinci bölümünü sonlandırmış dizidir. hakkında bişeyler yazmak istiyorum, kelimelerim var ama cümle kuramıyorum o derece yani! kısaca senariste seslenip "sen insan mısın birader!?" demek istiyorum...
adını daha önce hiç duymadım. öyle günceli takip etmem entelim ben havalarına girmeyecem, sen de girme. hiç duymamamın sebebi sanırım senin genç olman ve bu projenin, ilk projelerinden olması. neyse. konumuz bu değil zaten. aslında konumuz tam olarak ne onu da kestirememekle beraber, dün akşam bize yaşattığınız o duygu fırtınasının etkisinde -ki sayenizde triger kayışımız zorlandı, sana ve set ekibine bol bol bol bol teşekkür etmek istiyorum. abi iyi ki varsınız ya! yemin ediyorum sayenizde iyi bişeyler izliyoruz...
ben olayın şu noktasına dikkat çekmek istiyorum burak (burak desem kızmazsın sanırım artık akraba kadar yakınız sana yahu!), sözlük tayfasını bilirsin, bu sözlük tayfası,hani dedikodusunu yapmak gibi olmasın, kolay kolay bir şey beğenmez. ya da bir sözlüğün beğendiğini öteki, itin mabadına sokar! ama bu dizi için sanki ağız birliği yapmışlar gibi, hepsi methiyeler düzüyor! (düzüyor ağır oldu sanırım?!) ayrıca bu sözlük tayfası da dahil gençlik tayfası -ağzının tadını bilenlerden bahsediyorum- hiç yerli dizi izlemez ol(muş)du! yok hav ay mit yor madır, yok big beng teori, sıpartaküs... birden sen çıktın göğsümüzü gere gere bir yerli diziyi bu listeye ekliyebiliyoruz artık!
peki neden bu kadar lezzetli? kalemine bal mı sürüyorsun bilemiyorum, aslında bilmek de istemiyorum. saklı kalsın bu samimiyetin nedeni.ama şunu söylemek istiyorum ki -iki saat sosyal sondaj atıp kafa açmamak için kısaca özetlemek istiyorum- bütün karakteler bizden birileri. mesela mecnun bizim şöför iskender abi'nin aylak oğlu! yirmi beş yaşına geldi hala bir baltaya sap olamadı! ismail abi, bizim alt komşu. her akşam mahallede maç ediyoruz onunla minyatür kale. (ben ufakken de misket oynardık.) erdal zaten bizim karşı bakkal. yavuz bizim eve girdi geçen film izlerken. oturduk film izledik onunla.(sabah lcd yerinde yoktu ama... yok yok yavuz abi öyle bi insan mı!?) ... ya ne bileyim bildiğin sıcak lan bu dizi! (lan dedim galiba sana... ama kusura bakma bu samimiyeti sen verdin bize*)
benim de bir ak sakallı dedem olsa, benim de bir ismail abim olsa! anne bana niye almıyorsun! diye feryat figan bağırmak istiyorum!
bir gün setinizi ziyaret etmek istiyorum (hatta sözlükten toplanıp gidebilirsek daha bi şahane olur sanki.) gelirken mecnun'a, damacana. yavuza, tüplü televizyon. ismail abime,misket. iskender abime, tespih. erdal abime, okunmamış gazete.leyla'ya daş! zeynep'e toka -ve kitap-. ak sakallı dedeme de brit getirmek istiyorum. (hatta üzüm de getiririm valla.)
(bu goy goyculuk da sizden kalma dizi ekibi! bunu da bilin yani...!)
her karakter için ayrı ayrı kitap bile yazabilirim şu anda o kadar yüklüyüm! hepsinin oyunculukları ayrı ayrı tebrik edilesi, ayrı ayrı ödüllendirilesi... yine uzun uzun anlatarak havasını bozmak istemiyorum. ne mi istiyorum? abi siz devam edin... durmayın... yalnız bir ricam var; -yanlış anlaşılmasın- tadında ve zirve de bırakın diziyi... kurda kuşa yem etmeyin. yalvarırım. şimdilik hiç bir sorun yok ama yaprak dökümü gibi bir milyon bölüm olursa -ki ben yine de izlerim!- , millet bu sefer burun kıvırmaya başlayacak ben adım gibi biliyorum...! zaten laf aramızda bu ülke de iyi şeyleri pek de sevmezler aslında.
ya biliyorum çok uzattım ama seni karşıma alıp,bir türk kahvesi ve bir paket sigarayla beraber, saatlerce sohbet edesim var... kalemine zeval gelmesin. bu arada senaryoyu yazarken, erik mi yiyorsun? üzüm mü? yoksa incir mi? bu neyin kafası hakikatten merak ediyorum!
tüm dizi ekibine senin aracılığınla selam ederim. hepsinin gözlerinden öperim! neşeniz hep daim olsun! emeğiniz için, öz veriniz için, sette ve set dışında akıttığınız her ter damlası için milyarlarca teşekkür ederim!
yüreğin(iz)e sağlık...
en içten saygılarımla,
siyahgiyenadam
edit: imla
not: ismail abimi üzmeyin bak çok pis kavga çıkartırım ona göre haaa!
