* merdaneli çamaşır makinası efsanelerini küçükken bolca dinlemiş kişiler için hiç hayret uyandırmaz.
öyleki; saçını kaptırıp kafaderisini yüzdürenler mi, elini kaptırıp hastane hastane merdanelerle dolaşanların hikayesini mi duymak istersiniz, hepsi kulağımıza gelirdi tırsardık çamaşır makinasi denen şeyden. ulan zaten ufak ufak veletleriz neden anlatırsınız böyle şeyler. neyse sonra çamaşır makinaları merdanesizleşti falan, çocuk gözüyle daha az korkunç bi hal aldı. yada biz öyle sanmıştık.
merdaneli makinaya kıyasla daha sempatik ve tehlikesiz gibi gözüken bu yeni makinalar gözümüzün önünde gün geçtikçe bir caniye dönüşmeye başladılar. ev sahibi yokken su basan evler, kırılmış fayanslar, köşelerden bir yere konulmuşsa inanılmaz bir gürültüyle yaşanan deprem sanrıları vs. daha neler neler bildiğin evde canavar besliyoduk lan. bir yürümesi eksikti, ama hakkını yememek lazım zıplamaya başlamıştı artık eger yenisi gelmeseydi yürümeye başlamak bir tarafa bizi bile kovalardı bunlar.