avrupa birliği

entry597 galeri
    197.
  1. bölgesel anlamdaki yeryüzünde faal olan en başarılı organizasyondur. nitekim türkiye'nin yıllardır girmeye çalışması da ciddi sıkıntılı bir durumdur. uzun bir açıklama olacağından şimdiden okuyan dostlardan özür diliyorum efenim.

    öncelikle türkiye şu şartlarda asla avrupa birliği'ne giremez. ilk başta kriterleri gerçek anlamda uygulamıyor. ha uygulamadan giren adaylar var mıydı ? olmaz olur mu. italya bile henüz tamamını uygulamadığı halde yıllar önce aday olmuştur. nitekim kabul edilmemesi için somut bir unsur vardır yani.

    bunun yanı sıra avrupa birliği bir hıristiyan kulübü falan değildir; fakat bir kültürel örgüttür. bu kültürel örgütün de bütün üyeleri hıristiyanlardan oluştuğundan ötürü türkiye'ye karşı bir önyargı mevcuttur ki bu da doğaldır aslında. bu önyargı zamanla mutlaka yıkılacaktır; çünkü avrupa birliği buna muhtaçtır.

    türkiye dış politikada bu dönem de dahil olmak üzere rezil olmuştur. neden ? çünkü avrupa birliği'ne gerçek anlamda resti hala çekememiştir; çünkü 50 yıllık dış politikadan vazgeçmek gerçekten evlat acısı gibi bir durumdur. bunu yapabilecek olmak ciddi bir iradeyi ve kararlılığı ihtiva etmek anlamına gelecektir. bu da günümüz siyasal ve ekonomik konjonktüründe zordur; çünkü yapıları alt üst edecektir.

    türkiye'nin imzaladığı gümrük birliği antlaşması ile zaten avrupa ile çoğu açıdan ekonomik işbirliği sağlanmıştır. avrupa birliği'nin bugün bize en büyük getirisi vizesiz dolaşım hakkı olacaktır, ki bu da kolay kolay türkiye'ye verilmeyecektir. bunun olabilmesi için avrupa'daki içgücünün ciddi anlamda sıkıntıda olması gerekiyor.

    ne olursa olsun türkiye ilk başta hata yapmıştır; çünkü uyum yasalarını ve projelerini avrupa birliği'ne girmek için gerçekleştirmiştir. bu yasalar ve projeler avrupa birliği için değil, bu topraklarda yaşayan insanların fiziki, ekonomik, sosyo-kültürel durumlarını iyileştirmek için yapılmalıydı ve ilk öncelik bu olmalıydı. böylece topluma daha rahat kabul ettirilebilir ve entegrasyonu zor olmazdı. bunlar dahilinde de uyum sürecinde sıkıntılar yaşanmaz idi.

    norveç ve isviçre gibi iki avrupa ülkesi defalarca avrupa birliği'ni reddetmişken, türkiye'nin yıllarca girmek için kendisini yırtmış olması ciddi bir prestij kaybıdır. nitekim avrupa birliği olmadan da büyük bir ekonomi, kalkınmış bir ülke, gelişmiş bir ulus olunabilir.

    kısacası avrupa birliği'ni gözümüzde bu kadar büyütmemiz en başından hataydı ve suçu oraya buraya atmamak gerekir. kimse türkiye'yi davet etmedi ve süreci hep türkiye yürüttü. bu yüzden olumsuzluklar da, olumlu durumlar da bize aittir.

    bütün bunların yanında avrupa'da da bir rant vardır. avrupa birliği'ne üye olan ülkeler avrupa parlamentosunda temsil edilir. avrupa parlamentosundaki temsiliyetin ve sandalye dağılımının dayanağı ise ülke nüfuslarıdır. bu şartlar altında türkiye'nin avrupa birliği'ne girmesi demek parlamentodaki en fazla parlamenter sayısına sahip olması demek. bugün almanya ve fransa'nın en fazla parlamentere sahip iki ülke olduğunu düşünürsek ve türkiye'nin üyeliğine karşı olan yegane iki ülkenin de bunlar olduğunu düşünürsek durum açık biçimde ortaya çıkıyor.
    0 ...