çocuk yakmak ve dükkan kundaklamaktan sorumlu bakan olmak için kolları sıvamış teröristtir.
bunu ''türk'' kimliğimle söylemiyorum. zira ''türk olmak'' suç sayılırken ve ''salyalı faşist'' diye damgalanırken bu kimlikle konuşmak gerçekten zor.
ben bunu çocukların yanmasından, dükkanların kundaklanmasından korkan bir insan olarak söylüyorum. ben bunu gencecik evlatların toprağa yakışmadığını savunan biri olarak söylüyorum.
ama bunları söylerkende korkuyorum.
korkuyorum çünkü, güvenmediğim bir devletim var.
teröristti besleyen ve destekleyen bir devletim var.
oy koparmak için binlerce türk'ü gözden çıkaracak bir devletim var.
korkuyorum çünkü, çok ezildik birkaç yıldır.
bizim işimiz değil ki kötüyü cezalandırmak.
ama kötüyü cezalandıranlar hapiste şu an. darbe korkusuyla attılar içeriye kahramanları ama korkmadan soktular içeriye teröristleri halaylarla.
ben korkmayayımda kim korksun.
bir suriye bile olamadı türkiye!
israil? iran?
hiç biri olamadı. demir perdeyi kurup, barış'ı sağlayamadı.
çok kaybettim arkadaş ben. tekrar kaybetmekten korkuyorum.
boşuna mı şimdi askerlik yaptık? boşuna mı anadolu'yu koruduk ingiliz-fransız-yunan'dan?
boşuna mı imparatorluklar kurduk? madem bu kadar çabuk ezilecektik neden çalıştık hep?
demokrasi denen şey suçluların rahat rahat gezmesimiydi?
cumhuriyet demek bölünmekmiydi?
adalet demek, teröristin beni yakması mı demek?
o zaman ne yalan söyleyeyim ben 4. murat'ı özledim.
ben istiklal mahkemelerini özledim.