sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri
    838.
  1. saat çini vurdu birden: pirinççç!
    ben gittim, bembeyaz uykusuzluktan
    kasketimi eğip üstüne acılarımın
    sen yüzüne sürgün olduğum kadın,
    karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin
    bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi Mavi.
    bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman,
    sen tutar kendini incecik sevdirirdin,

    yalnız aşkı vardır aşkı olanın,
    ve kaybetmek daha güç bulamamaktan
    sen yüzüne sürgün olduğum kadın,
    kardeşim olan gözlerini unutamadım,
    çocuğum olan alnını, sevgilim olan ağzını
    dostum olan ellerini unutamadım,
    karım olan karnını ve önlerini,
    orospum olan yanlarını ve arkalarını,
    işte bütün bunlarını bunlarını bunlarını
    nasıl unuturum hiç unutamadım...

    kibrit çak masmavi yanardı sesin,
    ormanlara, ormanlara yüzünün sesi
    en gizli kelimeleri akıtırdı ağzıma
    şu karangu şu acayip şu asyalı aşkın,
    soluğu kesen ağulayan ormanlarında
    yaşadım o kısa ve korkunç hükümdarlığı
    ve çarpıntılı yüreğim saçlarının akıntısında
    karadenize karışırdı ordan akdenize
    ordan da daha büyük sulara...

    geceyse ay hemen tazeler minareleri,
    kuran sayfaları satılan sokaklardan
    ölüm bir çeşit sevgiyle uçar
    ölüm uçar çocuk yüzlere
    ben o sokaklardan ne kadar geçtim
    damağımda dilinin yosunlu tadı
    önce buğulu sonra cam gibi parlak sonra buğulu yine
    bir takım tavşanları andıran bir takım su,
    pazartesi günlerini ve haftanın öbür günlerini
    yani salı, çarşamba ,perşembe, cuma, cumartesi,

    bir başak ufak ufak bildirir konya'yı,
    o başakta o konya'da seni ararım
    ben şimdilerde herşeyi sana bağlıyorum iyi mi?
    altın ölçü çift ölçü ve altın karşılıksız
    para basma yetkisini fırat'ın suyunu palandöken'i
    erzincan'ın düzünü asma bahçelerin dibini,
    antalya'nın denizini o denizin dibini
    beş türlü yengeç yaşıyan sularında
    çağanoz adi pavurya çingene pavuryası, ayı pavuryası bir de çalpara
    bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
    canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
    sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya,
    yokluğun gayri şurdan şuraya geldi
    bir günler şölenlerle egemen ülkende
    Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor
    n'olur ağzından başlıyarak soyunmaya
    bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme
    çık gel, bir kez daha yıkıntılardan
    çık gel bir kez daha bozguna uğrat..
    *
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük