eğer millet laiklik olmasın derse. laiklik olmaz. bitti.
tabii ki de, baştan tabana bir dayatma şeklinde olamaz. sonuçta ak parti milletin desteği ile hükümeti kurmuş bir parti. mecliste çoğunluk. referandum olur. laiklik mi? değil mi?
millet değil derse konu kapanmıştır.
işin garibi, laiklikten yana oy kullanacaklar daha bu güne kadar ne laikliğin ekmeğini yediler, ne de sütünü içtiler. ne de laiklik sayesinde ceplerine para girdi. kuru bir önyargı ile neyi savunduklarını bilemeden ööyle milletin başına artist kesildiler..
ha pardon.. laiklikten cebine para indirenler, irtica korkusu oluşturmaya çalışan köşe yazarları, darbeci askerler vardı. onları es geçmişim.
ama bu laiklik denen şey yüzünden, taa cumhuriyetin başlarından bu yana, gizlice kuran okuyanlar, dinini öğrenmenin suç olduğu ortamda envai müşkülat içerisnde dinini öğrenmeye çabalayanlar, namaz kılarken tekme ile devrilenler, ezanı türkçe duyma işkencesine katlanmak zorunda olanlar, üniversiteye baş örtüsü ile giremeden en doğal hak olan eğitim hakkından mahrum kalan ve bu yüzden sırtına polis jopu yiyen, başı zorla açtırılmaya çalışılan, ikna odalarında baskı ve zulme maruz kalan kişiler oldu..
şimdi de o kişiler ya büyüdü, ya da torunları bu anlatılagelen hikayeler ile beslendi.
şu sıralar ipler bu neslin torunlarında, bu zulüm görenlerin elinde. haksız değiller.
bu laiklik denen şeyi gözünüzde, bir tür "the dark lord saurons ring" olarak büyütmeyin.
bir kere türk halkının yapısına uygun değil, bir tür ısmarlama şey. şimdi sen tut, başını örten bir insana, "senin kamuda çalışma hakkın yok", de. lan sana ne? sana ne ya?? çalışır çalışmaz, işini yapıyor mu? bitmiştir...