inanmak öncelikle kişinin etrafında bir örtü oluşturur. bu örtü kişinin sergilediği davranışlarda sorumluluk duygusunu gerektirir. çünkü inanan insanın belirli sorumluluklarının olması kaçınılmazdır. bu zamanla kişinin yaşam tarzını ve sosyal çevresini şekillendirir. o yüzdendir ki inancı sağlam olan insanlar hayata ve hayatlara değer verir. insanları ve dünyayı küçümsemez.
inanmayan insanların sosyal çevresine bir bakalım. sevginin pek para etmediği, küfürün hayatın bir parçası olduğu bir hayattır bu. internette insanların birbirine değer vermemesi de bundan kaynaklıdır. çünkü insanların çoğu artık karşılarındaki insanın çok değerli olabileceğine ihtimal vermiyorlar. inançsızlığın temelinde ister istemez bu vardır. herkes kendinden sorumludur.
ateist ortamlarında kimkime dumdumadır. vefa yoktur. bu nedenle inanç yoksunluğu çeken şehirlerde tek gecelik meşk ilişkileri revaçtadır. izmir de yaşayan bir arkadaşım anlatmıştı. herkes birbirine açıkça talip oluyor ve birlikte oluyor buralarda. ama sadece bir gecelik bir ilişki alabilirsin o sevginle oralarda. çünkü herkes birbirinden umudunu kesmiş ve bir uyuşturucu bağımlısı gibi kendi ihtiyacını giderme peşinde.
kısacası inançsız bir insana aslında yazık olur. doğaya ve insanlara karşı sevgisini istemeden kaybeder. cinsel hayatı bunalıma dönüşür. ve en sonunda yorulduğunda ağlarken dayanacağı bir ağaç bile bulamaz maalesef. o yüzden bir insanın inanması tamammen kendisi içindir.