birkaç sene önce aynı günde başıma gelen iki olay neticesinde kendi içimde çelişmeme neden olanlardır.
okuldan çıkmışım, sırtımda çantam, çizim çantamı da çapraz asmışım, arasından fırlayan t cetveli cabası, elimde de 1/50 maketimle okulun sıhhiye servisinden indim otobüs durağına doğru ilerliyorum.
sıhhiye köprüsünün orda merdivenlerden inerken, merdivenlerden çıkan bir amca bütün çekilme çabalarıma rağmen çat diye omzuma koydu bir güzel, sonra da beni kolumdan tutup çevirdi, başladı söylenmeye. her zamanki gibi gençlerin ne kadar terbiyesiz olduğundan, hiç ahlak ve saygı kalmadığından dem vuruyordu. çevredekiler de tabii ki onaylıyor ve kınayan bakışlarla bana bakıp içlerinden muhtemelen bana demedikleri lafı bırakmıyorlardı.
bir şey demedim, "kusura bakmayın" dedim, gittim durağa. her neyse, otobüs geldi. bindim otobüs dolu, ayaktayım. birkaç durak sonra boşalan bir yere oturdum. tam o sırada da birkaç sarı renkte kuş yuvası modeli saçlı teyze otobüse bindi.
ondan sonra aralarında mahsus yüksek sesle konuşup beni taciz etmeye yeltendiler ki, utanıp sıkılayım yer vereyim de kendileri otursunlar. yok ama. yemezler.
sen günden gelmişsin, oturmuş konken oynamışsın bütün gün (bunu da konuşurlarken duydum) ama ben kaç saatlik jüriden çıkmışım, bir de jürim var diye o gece okulda kalmışım haliyle 1.5 saat çizim masasının üzerinde ona uyumak denirse uyumuşum ve tobüste elimde o kadar yüküm varken sana yer vereceğim öyle mi? vermem arkadaş. senin yaşın benden büyük diye, benim yorgunluğuma-yüküme hürmetin yoksa, ben de senin yaşına hürmet göstermem, kimse kusura bakmasın.
her neyse, teyze baktı ki bende hiç utanma sıkılma yok, yaklaştı yanıma. "kızım" dedi, "bak 2 duraktır oturuyorsun, biz yaşlıyız kalksan da yer versen artık" işin ilginci herhangi bir şey olsa da ben geçip o teyzeye "teyze sen yaşlısın" desem kıyamet kopar. "kusura bakmayın, yüküm fazla, bunlarla ayakta duramam" dedim. teyzenin gözü nasıl bir döndüyse oturmak için, yükümü taşıyabileceğini söyledi. yok dedim, "bu benim final projem şimdi bir şey olur falan"...
ondan sonra karalama kampanyası yine başladı. yine teyzeler demediklerini bırakmadılar. bu sefer cengaverler atıldı, haklısın teyze haklısın, ve o zamana kadar oturan bütün dallamalar kadınlara yer verdi.
hayır benim anlamadığım, niye benden yer istiyorsunuz lan? bir sürü genç insan daha var o otobüste gidin onlardan isteyin. o dalyaraklara da diyecek sözüm yok zaten, sanki kendileri önceden yer vermişler de teyzeler oturmamış gibi bir anda beni günah keçisi ilan ettiler.
diyeceğim o ki, kimi yaşlılar böyle bir özgüvene sahiptir, yapacak bir şey yoktur, ama o yaşlılara o özgüveni veren de yine bizizdir.
ben otobüsün ortasında "gaaaaarg" diye geğirsem otobüsten atarlar, dedeler yapınca ne güzel, ne sevimli.
ben de pembe sıçıyorum o zaman, bana da müsamaha gösterin!
--spoiler--
ve galiba şuan yine saygısız pislik izlenimi yarattım. allahım ben napıcam ya of!
--spoiler--