öyle mutluydu ki çocuk
gülümsemesi bütün yüzünü kaplamıştı
sürekli aradığı hediyeyi almıştı sonunda
işte tam karşısında
elini uzatsa tutabileceği bir yerdeydi
almadı...yapamazdı, ayıptı..
biliyordu üzüleceğini
o güzel oyuncağı orada bırakmak ona zor gelmişti
bir çocuğun isteyeceği en güzel şeydi ama,
almadı, yapamazdı, ayıptı bencil olmak..
oyuncaklarını hep birilerine bıraktı
büyüdü bir gün o çocuk
ve birisini sevdi bir gün, artık delikanlıydı
delicesine aşıktı, seviyordu apaçık
konuşmak zordu kendini anlatmaktan korkuyordu
ya da anlatamamaktan,
çünkü hep yanlış anlaşılmaktan yorulmuştu
vazgeçti delikanlı, konuşmadı, yapamazdı...
aşkı her gün büyüyordu içinde
her gün onu seyrediyordu hüzünle
"yapmalıyım" dedi, "konuşmalıyım"
ama, birisi vardı, bir rakibi vardı
o da aynı kıza aşıktı,
ve...
konuşmadı delikanlı , yapamazdı, ayıptı bencil olmak..
"o, o'nunla mutlu olur" dedi
onun mutluluğu ise zaten delikanlıya yeterdi
çünkü onun için sevmek, sevdiğinin mutluluğu demekti..
ve bir daha başkasını sevmedi
sadece bekledi
yıllarca....