tamamen subjektif ve kapitalizmin çok cici olduğunu söyleyen yorumlarla ortaya serilmeye çalışılan çelişkilerdir.
birey bazında bile kapitalist düzen sömürü üzerine kuruludur.
ama buralarda ülkeler arasında meydana gelen ilişkilerden dem vuruluyor madem fransa'da tecavüz edilmedik kadın bırakmayan kapitalist almanya'nın askerleridir. yine almanya yenildiğinde ari ırk söylemini yok etmek için alman kadınlarına tecavüz edenler de o yiyecek atan cici kapitalis ülke askerleridir. ülkelerin ne yaptığına bakarken tek taraflı bakmamak lazım. kore savaşı, vietnam ve körfez savaşı da tamamen ekonomik nedenlerle yapılmıştır. ideolojiler zaten asıl olarak ekonomik görüş olarak birbirinden farklı. bu durum ortadayken kalkıp "ekonomik değil ideolojik bunnar bla bla" yapmak kendi kendini kandırmaktır. hem körfez savaşında ben yanlış hatırlamıyorsam saddam kuveyt'i petrolü için işgal etmişti ve saddam'ın ben bi koministliğini duymadım.
geniş perspektif ile değerlendirdiğini söyleyip de böyle at gözlüğü ile bakma kıvamında ve tamamen subjektif, söyledikleri genel-geçer doğrularmış gibi davranarak bu çelişki olayına bakanların da kapitalist ülkelerden bir farkı yoktur. örnekleri de mevcut; abd'nin nükleer silah var diyerek ırak'ı işgal edip sonra kısık sesle "pardon" demesi, fransa'nın hava sahasını kapatma kararı aldırıp sonra libya'yı bombalaması (abd de beraberinde), libya ile benzer olayların yaşandığı ispanya için bir yaptırım sözü duyulamaması, yugoslavya'da meydana gelen savaşta sırpların boşnakları o abd'nin önayaklığını yaptığı bm gözetiminde soykırımdan geçirmeleri, bu soykırımı yapanların yıllarca küçücük sırbistan'da bm korumasında saklanmaları gibi yığınla örnek sayılabilir. daha kapitalistlerin birinci dünya savaşı sonrası almanya'ya yaptıklarını, filistin'i falan hiç saymadım.