azıcık fikir yürütse yaptığı şeyin ne kadar salakça olduğunun farkına varabilecek insandır. bakın insan diyorum, keza hakaret etmeye bile gerek yok bunlara.
şimdi bir insan düşünün, yüce bir yaratıcı var diye ortaya çıkıyor ve bunu insanların kendi yaptıkları çamurdan heykellere taptıkları bir dönemde söylüyor. çok meşakkatli bir sürecin sonunda, en yakın arkadaşlarını hatta akrabalarını şehit vererek insanları allah a kullauk etmeye çağırıyor ve muvaffak oluyor. sonra 1440 yıl geçiyor bazı mallar çıkıp, yalancılıkla itham ediyor kendisini. kitabı kendisinin yazdığını ileri sürüp hakaret ediyor, dalga geçiyor. amadüşünmüyor mal.
o ortam içinde biri çıkıyor ve diyor ki, ey insanlar sizin bir yaratıcınız var, ona tapın. nerde diyorlar maddi bir kanıt sunamıyor belki ama anlatıyor, öğretiyor. itilip kakılsa da anlatıyor, öğretiyor. öldürülmeye çalışıyor ama vazgeçmiyor. bu uğurda kayıtsız şartsız mücadeleediyor, canınından çoktan vazgeçmiş biçimde. ona inanalar oluyor. ilk önce 3-5 ardından onlar, yüzler binler yüzbinler milyonlar...
e be öküz adam, bu adamda insanların göremedikleri, duyamadıkları hissetmekdikleri bir yaratıcıya inandıracak kadar hitap yeteneği var ve etrafı kendi yaptığı çamura tapacak kadar cahil malla çevrili... ulan adam kendini niye tanrı ilan etmedi? bu kadar ikna kabiliyetine sahip bir adam ben tanrıyım dese herkes tapardı. insanlara gösteremediği duyuramadığı ( fiziken) bir varlığa kulluk etmeye ikna eden adama yalancı derken bi daha düşünün. herşey aleyhteyken bu adama inanıp allah a kulluk etmeyi seçen adamlar, bu adama da tapardı merak etmeyin.