hani hep denir ya 'BEŞiKTAŞLI DURUŞU' diye.. Bugün daha iyi anlaşılmıştır onun nasıl bir şey olduğu. *
Şöyle bir anı var:
Zamanında Fenerbahçe Högh'ü almak için klübüyle görüşürken Beşiktaş'lı 1-2 yönetici gider yüksek bir ücret önerip klüple anlaşırlar. Bunun üzerine Ali Şen , büyük başkan Süleyman Seba'ya telefon açar ve "Sayın başkanım, Högh'le bir süredir ilgileniyorduk ve pazarlık aşamasındaydık. Sizin arkadaşlar devreye girmiş ve Högh'e imza attırmış. Bu gelişme bizi çok zor durumda bıraktı. " der ve Süleyman Seba hemen emri verir. Högh transferinden vazgeçmiştir Beşiktaş. Ve Högh senelerce başarıyla Fenerbahçe forması giymiştir. Yani Beşiktaş etik değerlerini sportif başarılara tercih etmiştir. insanlık turnuvasında 1-0 öne geçmiştir.
Şimdi kimse bundan sonra çıkıp büyüklük muhabbeti yapmasın ve Beşiktaş'ımı büyüklük yarışına sokmasın. Beşiktaş'ın büyüklüğü böyle bir büyüklüktür. Atılan gollerle değil yapılan insanlıklarla kazanılmıştır. Ve biz ne Galatasaray'dan ne de Fenerbahçe'den aynı tutumu beklemiyoruz, beklemeyeceğiz..
