bazen insanların ne kadar saplantılı ve tuhaf olduklarını tekrar hatırlatan üst kat komşumdur. ortalama bir muhitte ortalama üstü bir sitede oturuyorum. güvenlikli, kapalı otoparklı, sosyal tesisli felan yani diyeceğim site sakinlerinin gelir kültür düzeyi ortalamanın üstünde. bizim üst kat komşumuzunki de öyle. konuşunca anlaşılabilecek makul bir tip gibiler ama kadında temizlik ve oradan da halı silkeleme takıntısı var. öyle böyle değil. bunlara haftada iki gün temizlikçi kadın geliyor ve evin tüm halılarını silkeliyorlar. fikirtepe'de otursak tamam dicem ya, fikirtepe'deyiz, burada da özgürce halı silkeleyemicekse nerede silkelicek. gıkım çıkmaz, ne temiz komşum var diye gurur duyarım hatta. işin en acayip, en tuhaf, en anlaşılmaz, insanlardan soğutan tarafı da ne biliyor musunuz kadınla konuşunca çok haklısınız deyip bize özür babında kabak tatlısı gönderdikten sonrasında ki sabah halı silkeleme işinin kaldığı yerden devam etmesi. apartman yönetmeliğinde kesinlikle yasak bu iş, yöneticiler kaç defa uyardı, halı yıkama makinesi alın diyoruz onlar iyi temizlemiyor diyor kadın. konuşunca zaten hep alttan alıp, haklısınız diyo, kızamıyosun da çok ama abicim sanki bağımlı kadın. eşi ile konuşuyoruz adam zaten bıkmış bu temizlik manyaklığından. bir ara iyice baskı kurduk, kadın sabahın beşinde silkelemeye başladı halıları, sözde çaktırmadan silkeliyo. şimdi anlatınca bile sinirlerim geriliyo, yani öyle basit bişey gibi ama o her halı silkeleme sesinde artık kan beynime hücüm ediyordu ki en son halıları vura vura balkon kaplamasını söktü kadın. balkonu komple sıvalı kaldı böyle. dekoratif giydirme komple indi aşağıya. o gün bugündür kurtulduk halılardan. balkonu yeniden yaptırdılar, kadında hamileymiş zaten, artık hangi ara temizlikten vakit bulup hamile kaldıysa. uzun bir süre rahatız gibi ama ben tetikteyim açıkcası. alışmış, kudurmuştan beterdir malum.