hani ailenden birine bir işin düşer ve tüm sorumluluğu ona bırakıp gönül rahatlığıyla sonucu beklemeye başlarsın ya; işte bu adamın yeşil sahada biz fenerbahçelilere verdiği güven ve mutluluk da budur.
daha dün gibi hatırlıyorum avrupa'daki en iyi sezonumuzdaki cska moskova ve psv eindhoven maçlarını. ilk defa bu maçlarda görücüye çıkmış ve psv maçına da ilk 11'de başlayıp çok iyi bir performans göstermişti. kolay değil, o sezon süper lige yükselen gençlerbirliği oftaş'tan, yani 2. ligden gelip şampiyonlar ligi'nde oynamıştı.
hızlı başlayan bu kariyeri saman alevi etkisi göstermedi ve her geçen ay performansını yükselterek önce fenerbahçe'nin, ardından milli takımın değişilmezi oldu. ve aradan geçen 4 yıllık süreç sonunda şu anda türkiye'nin en yetenekli 2 oyuncusundan biridir.
yarın kalkıp real madrid'e gidiyorum dese hiçbirimizin kızmaya hakkı yok. hedeflerini bir bir gerçekleştirdi ve artık daha üst seviyelerde oynaması gerekiyor. lan hiç olmazsa adam fenerbahçeli, senden benden farkı yok.
herhangi bir arkadaşımın iyiliğini istediğim gibi bu adamın da iyiliğini istiyorum tabii ki. eğer sözleşmesindeki maddeye dayanarak 15 milyon euroyu büyük bir takım verirse, gitsin. hem de omuzlarımızda uğurlayalım havaalanında. ciğeri beş para etmez adamlar türkiye'ye ayak basar basmaz omuzlara alınırken, biz yine büyüklüğümüzü gösterip omuzlarda uğurlayalım bu adamı.
çünkü bunu hak etti. kalırsa şampiyonlar ligi'nde çok ihtiyacımız olur ama dedim ya bu adamı çok seviyorum ve sadece kendi iyiliğini düşünüyorum artık.
