diktatör franko zamanında ispanya'da darbe yapınca etrafına gazeteciler filan toplanmış.
ve demişler:
-efendim, siz avrupa'nın göbeğinde böyle bir darbeyi nasıl yapıyorsunuz?
franko: ben onları 100 bin kişilik beşiklerde uyutuyorum, demiş...
durum böyle, futbol ile ilgilenmek veya ilgilenmemek elbette kişiye kalmış fakat bir toplum futboldan başka bir şey düşünemezse o toplumda darbede olur ayrışmada olur bölüşmede.
fenerbahçenin şu son şampiyonluğu beni iyice bu kanıya vardırmıştır. bırakın artık şu futbol deliliğini. tamam arada oynamak, izlemek sağlık için iyi bir şey fakat bu kadar delice bağlılıkta insanı o ülkede olanlardan soyutlar.
mesela şimdi bu anketciler gitsin bu bağdat caddesinde bir anket yapsın ben oradakilerin çoğunun gündemi bildiğini zannetmiyorum...
futbol ile bu kadar ilgileneceğinize biraz aklınızı kullanında etrafı olayları görün. amına koyim seçime 20 gün kaldı, kasetler çıkıyor, dünya'da olaylar patlak veriyor, deprem oluyor, amerika imparatorluğunu güçlendiriyor, çatışmalar artıyor, hala siz gidin futboldan başka bir şey düşünmeyin...
not:
sözüm futbol delisi olanlarıdır. sokaklara çıkıp korna çalanlar, bağdat caddesine gidenlerde bu delilere dahildirler. bunlar bir konu hakkında hiç birşey bilmezler o yüzdende güdülürler, frankoda bunu gayet açık belirtmiştir.
