Kendisi sanki bu ülkenin yarattığı, abarttığı bir isim değilmiş gibi nasıl da saydırmış. Tarkan'ı da savunmak yersiz. Gece sonu sürprizi deniyor, şudur budur, neyse ne... fakaat Hülya Avşar'ın;
1) Dansöz gibi diyerek tüm dansözlere giydirmesi ve arada bir yerde "Asena'ya daha çok saygı duyuyorum" demesi;
2) iki göbek attı Tarkan kim, ne Tarkan'ı demesi
3) Kabadayı gibi "biz biz" diyerek Nihat Doğan'vari birinci tekil-birinci çoğul karmasına girmesi,
4) Ödül töreni için "ayağıma gelecek" lafını "yanıma gelecek" veya "sahneye gelecek" lafına tercih etmesi ve içten içe ödül verdiği için, o ortamda olduğu için ne kadar lütufkar olduğunu, insanları ne kadar yukarıdan gördüğünü göstermesi
5) Seneler evvel annesine telefonla bağlandığında annesinin karşısında gazeteciler varken "anne yaaa, bırak o gazeteci işlerini, ne gazetecisi" gibi aslında arkadan konuşarak nasıl bir yapıya sahip olduğunu göstermesi,
6) Yüzüne karşı Sibel Can'ınki gibi sahte bir gülüşle sahte sahte gülmesi, samimiyetsiz olması
ve benzeri sebeplerden dolayı aslında buralara kadar gelmesi bile gereksizdir. Yapacak bir şey yok, benzeri bir çok isim gibi o da ortalıktadır. Tüm dünyada böyle, Türkiye'de de böyle ama bizde biraz daha fazla gereksiz var maalesef. Hülya Avşar da bunlardan birisidir. Güzellik yarışması macerasını, Tanjulu dönemleri katmıyorum bile. Madem ki kaçış yok, her türlü değişik insan madem ki aramızda, o zaman bari susun be. Gerçekten, susun ya. Sanki sütten çıkmış ak kaşıksınız da sağa sola laf ediyorsunuz. Sen de sonuçta Hülya Avşar'sın. O açıdan bakarsak, Tarkan'dan daha az gereksiz değilsin.
