ey sevgili. 8 ay bekledim belki gelirsin diye. Bi süre seni sürekli rüyamda görüyordum. Senin hakkında o kadar şey vardı ki aklımda. Her günüm seninle olmaya başladı. Artık sen benim için paranoya olmaya başladın. Dün gece de oldu gece uyanıp ağladım. Ve bunun farkında bile değilim. Annem geldi kendime getirdi. Aynı şey oldu. Sana da anlatmıştım. Tam evlenirken bırakıp gidiyordun beni. Uyanıp ağladım. Artık o kadar hayatımda oldun ki en basitinden 14 şubatda sanki benimsin gibi ben gecelerce seni benim gibi hayal edip acaba hediye olarak ne yapsam diye düşündüm. Senin adına bu gün şarkı yaptırıp saatime resmimizi koyardım benimle olsan. Bunu sana da demiştim. Ve ben seninle idim 14 şubatta sen bilmiyorsun. Ben gece yaptığıma sarılıp mektubun elimde sana 14 şubat hediyemi verdim. Ama sen bilmiyorsun. Ama benimle idin sen. Ben seni unutmaya çalıştıkça gözlerim seninle açılıyordu. Hatta biz seninle evlendik haberin yok. Ama evlendik. Hatta pembe arabamız eski tip duvağn üstü açık arabnın arkasından yere değiyordu. Mutluyduk. Ama sen bilmiyorsun. Istanbul sislide bi evde oturuyoruz ama sen bilmiyorsun. Biz pazar günü seninle ailecek eğlenmeye gidiyoruz sen bilmiyorsun. Sen bilmiyorsun benim sevgimi. Sen bilmiyorsun hiç bir şeyi. Sen başkası ile çıkarken bile ben bekledim seni. Ve ben hiç bi erkeğin gururuna yediremeyecegi şeyi kabul ettim. Peki ya sonuç? Geldin ve terkettin...