ankara'nın hüznünü insana köküne kadar yaşatan kampüs.
güzün esen sert rüzgar çınarların yapraklarını söküp başınızdan aşağı dökerken,
kışın kar yağıp her tarafı bembeyaz bir ölüm sessizliğine bürüdüğünde,
gelmeyen(!) ilkyaz gelip de bütün öğrencileri çimlere döktüğünde,
alttaki dersleri vermek için yaz okuluna kaldığınızda bile güzeldir.
buraya gelmek benim en büyük şanslarımdan biriydi. en büyük şanssızlığım ise bunları tek başıma yaşamam...
hislerin değişmesi: melankolikliğime, hüznüme sokayım. ıyy, hiç sevmedim bu yazıyı yazan adamı.