öncelikle ''türk polisi'' diyerek hepsini bir kefeye koymak ne kadar doğru olur bilinmez. van da linç edileni de var, atatürke bez parçası asılırken sessiz kalanda. fakat içlerinde öyle insanlar varki insanı bunalıma sokabilirler.
beşiktaş da vapurdan inmiş salına salına yürümek geldi içimden. yaşı otuzu geçmemiş iki sivil polis memuru oralarda takılıyor. biri yaklaşarak dur dedi aniden.
+buyrun memur bey?
-ihbar var. kimlik alayım.
eywallah çekip verdim kimliğimi. ciddi bi mesele sonuçta. neyle elindeki alete kimlik numaramı girerken diğer polis memuru yaşı elliyi aşmış, saçı sakalı beyazlarmış bir bey amcaya dur dedi bana dediği gibi ''ihbar var''. geceyi karakolda geçirmemek için sesimi çıkartmadım. fakat aklımda soru işaretleri sevişiyordu.
yirmi yaşındaki ben ile atmış yaşındaki bey amcanın nasıl bir ortak noktası vardı ki ikimizde aynı ihbar için kimlik gösteriyorduk?
acaba birden fazla ihbar mı vardı?
acaba polis can sıkıntısını atmak için mi böyle bir olaya baş vurdu?
yada polislerin günlük belirli bir sayıda kimlik kontrolu yapma gibi bir zorunluluğumu var?