doğru konuşmanın gereğinin eğri oturmak olmadığını, doğru oturarak da doğru konuşabileceğimizi, hatta doğru oturarak, doğruları çok daha güzel konuşabileceğimizi belirterek diyebiliriz ki, başlık ve tanım her ne kadar fazla acımasız olsa da içinde haklılık barındıran bir görüdür. fakat bunu islama, müslümanlığa mâl etmek yanlıştır. bu kanıya varan kişi, kendisini müslüman olarak tanımlayan fakat tartışma adabından da konuşma adabından da ve hatta nezaketten de yoksun bir insanla ve hatta böyle bir çok insanla karşılaşmış olabilir. ve böyle insanlar var da. fakat yaklaşık 2 milyar olan müslüman aleminin tamamını tanıdığı bir kaç yüz kişiyle itham etmeye kalkmak, vicdan sahibi olan hiç kimseye yakışı kalacak şey değildir. müslümanlar yalnızca türkiye müslümanlarından ibaret olmadığı gibi yalnızca böyle bir kanıya varan arkadaşın çevresinden de ibaret değildir. kimi müslümanların kalitesiz oluşları vakıa, fakat bu, ayrıca belirtilmesini gerektiren bir husus değil. zira kimi hristiyanlar, kimi yahudiler de kalitesiz ve varoş. bu nedenle mesele, kimi insanların bu anlamda olması meselesidir.