istanbul tersane komutanlığında başıma gelen olaydın arz ederim.
eğitim saatlerini hepiniz az çok duymuşsunuzdur. işi gücü olmayan deniz er eşşek kesen kasap ise sırf geyik olsun diye bu eğitim saatlerine katılır ve çok afedersiniz üzülerek söylüyorum "cahil askerleri" izlemek ve arada, geyik olan astsubayla muhabbet etmek amacıyla bu eğitim saatlerine katılmaktadır.
o gün eğitin veren astsubay türkiyenin stratejik önemini anlatıyordu askerlere. ben ise en arkada oturmuş 329. kd olan devremle muhabbet içersindeydim. astsubay bi ara türkiye'nin üç tarafının denizlerle olduğundan bahsetti ve hayatında hiç deniz görmeyen var mı diye sordu.
sorunun ardından 4 tane doğu ve güneydoğu kökenli esmer tenli asker elini kaldırdı ve benim o elleri görmemle kahkaha patlatmam aynı saniye oldu.
geyik ve geyik olduğu kadar güleryüzlü astsubay benim kahkahamı bağırarak kesip çok afedersiniz şu küfürleri savurdu: siktirin gidin lan beynini siktimin salakları. adamlar denizci, her allahın günü deniz kenarında eğitim yaparlar, 4 saat deniz kenarında nöbet tutarlar hayatlarında hiç deniz görmediklerini idda ediyolar. siktirin gidin lan gözüm görmesin sizi amına kodumun salakları. eşşek kesen kasap sen de al bunları deniz nedir göster ve öğret. hepsine soracam denizin ne olduğunu bilmezlerse ilk seni sikerim haberin olsun diye bana da bir gözdağı verir ve kıpkırmızı bir yüzle salondan ayrılınır.
tabi deniz kenarına gidip bakın lan buna deniz denir diye başladığım eğitim hayatım 5 dakika sonra saçma soruların gelmesiye orda biter.