an itibarıyle uludağ üniversitesi fethiye kültür merkezi'nde abbas güçlü'nün iradesizliği ile sona ermek zorunda kalan programdır. Zira oraya gelirken kafasında sadece provakasyon olan '' milliyetçilik tekelcileri'' azmıştır, bu faşizm yanlıları ne kadar da insanlıktan çıkabileceğini, insandan başka her türlü mahlukata dönüşebileceğini göstermiştir ve propaganda teşebbüsünde bulunmuşlardır. Fakat Abbas Güçlü denilen şahıs programcılık yeteneksizliğiyle üç kuruşluk anti-demokratik anlayıştaki ortalık karıştırıcıları, bu faşizan anlayışı salondan çıkartarak bastırıp, prim vermeyerek programa devam edeceğinin tersine bu kampüs tiranlarına bir anlamda boyun eğerek programı bitirmiştir. Kanımca oradaki zıt görüşlü öğrenciler abbas güçlünün gösteremediği kudrete ve iradeye kat kat fazla sahiptir.
not: 3000 kişilik salona sadece görükle'den 6 otobüs kaldırıp, zaten her yıl kapasite zorluğu çekilen bu salona rağmen üstüne bir de utanmadan iznik'ten, Karacabey'den, mustafakemalpaşa'dan öğrenciler getirten, daha önemli bir sorun varken yüzme havuzu yapmaya girişen ama bir oditoryumu 7 yılda bitirmekten aciz olan rektörlüğün öğrencilere çektirdiği ızdırap inanılmaz boyutta yaşanmıştır. Bir sürü öğrenci kendi okuluna ait bir kampüsteki salona sokulmamıştır. Bu rezaleti basının çekmesi çok güzel olmuştur ama kanımca yine de pişkin okul yönetiminin ( veya yönetimsizliği) yüzü kızarmayacaktır. Çünkü bana kalırsa bu kurum yüzsüzlüğü ele alacak kadar ahlaki değerlerden uzaktır.