tayyip erdoğan cunmhurbaşkanı olamaz, olmamalıdır. cumhurbaşkanlığıı her türlü siyasal görüşten sıyrılan, kurumlar arasında münakaşa değil mutabakat sağlamak zorunda olan, toplumun birliğini ve bütünlüğünü sağlayacak nitelikte birisi olmalıdır. hak böyleyken üniversitelerle, orduyla, hukukçularla ve bizzatihi cumhuriyetin temel nitelikleriyle kavgalı birisinin o mevkiye yükselmesi kökünden bir rejim ve demokrasi sorunudur. halkın sadece 4'te 1'ini temsil eden bir siyasetçiyi ve onun nezdinde ülkemizdeki anti-laik hareketin en güçlü simgesi olan, tarafsızlığını yitirmiş türbanı çankaya ya çıkartmak son derece vahim sonuçlar doğuracak çatışmalara gebe olacaktır. elbette ki bu süreç içerisinde aydınlar, akademisyenler, hukukçular, askerler, köşe yazarları ve bizler -yani halkın kendisi- görüşlerini ve kaygılarını açıklamaktan geri kalmayacaklardır.
başbakanlar gelip geçicidir. çoğumuzun tanımadığı başbakanlar bile vardır ama cumhurbaşkanları tarihe geçer çünkü cumhurbaşkanlığı mevkii 2000 yıldan fazla zamandır tarih sahnesinde olan türk milleti nin başı olmayı ifade eder. hakanların, hanların, padişahların günümüzdeki konumuna eşittir. türk ordusuna başkomutanlık demektir, yüce atatürk ün koltuğuna oturmak demektir. hal böyle iken ''demokrasinin bir araç olduğunu, istenilen bir yerde inilebileceğini'' düşünen, ''tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, millet istedikten sonra elbette gidecek yahu'' diyen, türklük yerine türkiyeliliği icat eden bir tayyip erdoğan o mevkiyi hiçbir zaman hak edemez.