Bu belki çalışıyordur. Bilmiyorum. Beni duyabilecek misiniz, bunu da bilmiyorum.
Ama duyabiliyorsanız, dinleyin. Ve eğer dinliyorsanız bulduğunuz, yolunda gitmeyen her şeyin hikâyesidir. Bu, sizin tabirinizle 2039 sayılı uçağın kayıt aleti. içinde geriye kalan her şeyin kaydını sonsuza dek saklayacak bir tel yumağı olan ve portakal rengi olmasına rağmen halk arasında kara kutu diye bilinen alet. Bulduğunuz şey tüm olanların hikâyesidir.
Eğer istiyorsanız, durmayın deneyin.
Bu teli akkora dönene kadar ısıtsanız bile size tıpatıp aynı hikâyeyi anlatacaktır. Deneme, deneme. Bir, iki, (iç.
Ve eğer dinliyorsanız, yolcuların evlerinde, sağ salim olduklarından hemen emin olabilirsiniz. Yolcular Yeni Hebrides Adaları’nda sizin tabirinizle karaya intikal ettiler. Daha sonra uçakta sadece o ve ben kaldık ve havalandıktan bir süre sonra pilot da bir yerlerde paraşütle atladı. Bir çeşit su birikintisinin üstüne, sizin tabirinizle okyanusa.
Tekrarlamaya devam edeceğim, ama bu kesinlikle doğru. Ben katil değilim.